Searching...
24 Mart 2013 Pazar

Qirix Sevdalar



Qirix Sevdalar

”O benim devalimdir diye” başlar Qırıx bir delikanlının aşkı…

Günümüz aşk doktorlarının ”platonik” dediği bu duruma Qırıx dilinde ”devalim” denir. Devalinin genellikle haberi olmaz bu sevdadan.Qırık ondan habersiz adım adım takip eder onu. Ne yediğini, ne içtiğini, gittiği yolu, aldığı nefesi, gülüşünü, ağlayışını; yani onun hakkındaki herşeyi bilir. Ama devali için bu Qırıx aşık her gün okul,iş ya da ev yolunda karşılaştığı sıradan biridir. Bazen sürekli gördüğü bu kişinin aynı kişi olduğundan bile bihaberdir. Çünkü o ara vitrinde gördüğü bir mankenin üzerindeki elbiseden, parktaki bir banktan veya yoldaki bir ağaçtan farksızdır onun için bu bağrı yanık Qırıx delikanlı…



Oysa Qırıx, aşık olduğu devalisi için bir çok fedakarlıkta bulunduğunu düşünür ve bu fedakarlıklarının devalisi tarafından bilindiğini sanır. Görmezlikten gelmesini ise: ” naz yapıyor o yüzden belli etmiyor” diye geçirir içinden.Tıpkı şu meşhur Fiskayalı Qırıx hikayesinde olduğu gibi ( Hikaye kısaca şöyle: Qırık delikanlı her gün sevdiği kızı okuluna kadar götürür, okul çıkışında da yine hergün hiç aksatmadan gider onu alır evine kadar bırakır. Ama bunu yaparken hep kızın bir kaç metre gerisinde yürür. Kızın okulu bitince de Qırıx arkadaşlarının da cesaretlendirmesiyle gider kıza açılır ve bunca yıl onun için yaptığı fedakarlıkları anlatır. Fakat kız şaşkın şaşkın bunlardan hiçbirinden haberi olmadığını söyler. Bu duruma feci sinirlenen Qırıx abi de şöyle der: ” êvelle bunca yıl seni oxula getirip götürürken eyiydi. Şimdi öle oldux he mi?”) Qırıklar aşklarını asla sevdiği kişilere söylemezler. Dağa, taşa, börtü böceğe, havaya suya, komşuya, eşe, dosta söylerler; lakin sevdiğine asla!! Niye diye sorarsanız? Biz de bilmiyoruz. Henüz kimse çözemedi bu muammayı… İşin raconu bu galiba. Sevilen bildi mi sevildiğini işin tılsımı bozuluyor herhalde?…



Qırıx delikanlılara hak vermiyor da değiliz. Zira çoğu ilkokulu bile binbir türlü güçlükle bitirebilmiştir. Kimisi; kendini dünyanın merkezine oturtmuş egoist öğretmenlerin, gururlarını kırması yüzünden erken terketmiştir okulu. Kimisi de aileleri için çalışmak zorunda kaldıklarından bitirememiştir. Bundandır ki çoğu Qırıx kendini ”hayat okulu” mezunu olarak tanıtır. Belki bu nedenle sevgilerini kelimelere dökemiyorlar, hareketlerle göstermeye çalışıyorlardır. Ancak duyduğuna inanan insanların olduğu bir toplumda yaşadıklarını unutuyorlar. Kimse sessizliğin sesinden anlamıyor, herkes üç beş güzel lafın peşine takılıp gidiyor. Dolaysıyla Qırıxlar yine sessiz halleriyle kalakalıyorlar. Çünkü hayat onlara hep kırık davranmıştır…

Bildiğim kadarıyla en meşhur Qırıxlar ”Diyarbekir Qırıx’ıdır”. Çeşitli tiyatro, sinema tarzı gösterilere de konu olan bu Qırıxları bizzat görme şerefine de nail olmuşluğum vardır. Kendimce Qırıxları; ”Soytarı Qırıxlar” ve ”Qırıx Abiler” diye ayırmışımdır.

İsimlerinden önce gelen sıfattan da anlayacağınız gibi Soytarı Qırıxlarla başım pek hoşbeş değil. Bu Qırıxlar genellikle ergenliğe yeni girmiş ya da girecek olan, diğer toplumlarda Emo veya Apaçi diye tabir edilen gençlerle aynı kategoriye koyabiliriz. Ama işlevsellik bakımından birbirlerinden farklıdırlar.

Temel özellikleri ise, yanlarından karşı cinsten biri geçtiğinde; ıslık çalma, ah û vah diye nidalar çıkarma ve şayet çatık kaşlı bir şekilde yürüyorsanız bilinen bir şarkı mırıldanma şeklinde orda olduklarını belirten bir etki gösterirler. Bu etkiye maruz kalan kadınlardan bazıları tepkisiz kalıp yürüyüp geçer, bazıları bir kaç laf eder öyle geçer, tuhaf ama bazılarının da hoşuna gider!! Farzı misal ben çoğu kez ayakkabı fırlatma girişiminde bulunmaya çalışmışsam da yanımdakiler eylemi sonuçlandırmama hep mani olmuşlardır. Ama böyle bir hareket karşısında aynı kişiler bir daha size bulaşmaz. Tecrübeyle onaylanmıştır!

Soytarı Qırıxların Amed’te en uğrak mekanları ParkOrman’dır. Gidip görenler bilirler. Dicle kafeden başlayıp Fırat kafeye kadar uzanan yürüyüş yolunda sağlı sollu yaptırılan banklar, bu Qırıxların avlanma yeridir. O banklarda oturan sıradan bir insan evladı asla göremezsiniz. Zaten onlardan arta kalan boş bir yer bulmanız imkansız! Bu yürüyüş yolundan geçmek zorunda kalanların da vay haline! Yol bitmek tükenmek bilmeyen uçsuz bucaksız bir çöl gibi gelir çoğu kez. Yol esnasında size ithaf edilen ve çoğu son model cep telefonlarından çalınan en az on şarkı dinlemek zorunda kalırsınız. Ve malesef ben geçtiğimde Top 10da her zaman ‘Gula Çiya’ olduğu için yanımdakiler direk üstüme zimmetlendiriyorlardı şarkıyı, yol o zaman daha bir çekilmez oluyordu. Tabi her sorunun bir çözümü de vardır. O yoldan gitmek yerine Cegerxwin tarafından ya da parktaki diğer ara yollardan gidebilirsiniz. Oraları gayet müspettir. Yine de park Qırıxlarına rağmen en güzide yerlerden biridir Amed’te.

Keşke Qırıxlarmız az biraz müsade etselerdi de şu Güvercin Heykelinin yanında bizlerde fotoğraf çektirebilseydik.Emme velakin doğma büyüme oralı olmama rağmen; sadece bir kez orda fotoğraf çekmek nasip oldu bana. O da gecenin bir yarısı Aram Tigranı Anma ve Özerklik Bayrağını asma dönüşüydü ki; gece gece ne ben görenebildim fotoğrafta ne de Heykel!

Evet!! Gel gelelim ikinci grup Qırıxlara. Yani Qırıx Abi dedğimiz ağır abilere. Onlar ne laf atarlar, ne yan gözle size bakarlar, ne de bir kadın yanlarındayken ters kelime kullanırlar. Tesbihlerini ağır ağır çekip durmadan memleket meselelerinden bahsederler. Aslında yaşadığım bir olaydan bu Qırıx abilerin nasıl kişiler olduğunu izah etsem daha iyi anlaşılır. Bir gün dolmuşla gelirken bir yerlere dalıp gitmiştim ki kulağıma gelen küfürlerle irkilip dünyaya geri dönüş yaptım. Şoför abi açmış ağzını yummuş gözünü birine düz gidiyordu.

Allah vergisi mi; yoksa sonradan olma mı? bilmiyorum; ama küfür işitince (bana hitaben olmasa bile) renkten renge giriyorum nedense. Orda posbıyık bir abi bu renk değişimimi görmüş olmalı ki şoföre: ”Temem biraymîn eyiptır. Bak aile var burda” deyiverdi. Sağıma baktım, soluma baktım kimse yok. Dolmuşta; ben,şoför, posbıyık Qırık abi ve onun bir arkadaşı dışında kimse yoktu. Ben aile nerde diye düşünürken, baktım şoför direksiyondan iki elini birden çekerek : ”abla kusura bakma görmedim valla.” diyerekten üç dört kez özür beyan etti. O an utanmasam ağlayacaktım. Çünkü onlar kadını bir aile olarak görüyorlardı. Şoför abiye ve diğer Qırıx abilere sorun değil diyerekten ve teşekkür ederek dolmuştan indiğimde hala o şaşkınlığı üstümden atamamıştım…

İşte Qırıxlar böyle kimselerdir. Fakat sanmayın ki sadece mürekkep yalamayan kişiler Qırıx olur. Çoğu kez Qırıxların hası okumuşlardan çıkar. Örneğin bir Kürt genci okumak için başka bir şehre gittiğinde bir başkalaşım yaşar öncelikle. Hayatı sorguluyan, bir ideoloji peşinde olan, yeni mantaliteler kuran bu kişilerden artık Qırıxlıktan eser kalmamıştır. Doğal olarak sevgi anlayışları da değişiklik gösterir. Düşünce peşinde olanlar, kadın arkadaşlarıyla tartışmalar yapar çözümlemeler arar ve artık onları kendilerinde biri gibi görürler.Bunlar dışında kalanlar ise; artık bir tek kişiye saplanıp kalmak yerine ”dünyanın bütün hatunları bizimdir” mantığıyla hareket ederek edinebildikleri kadar kız arkadaş edinme yoluna giderler. Fakat Qırıxlık alınlarının yazısıdır bir kere bu gençlerin. İstedikleri kadar kaçsınlar tek bir aşka düşme derdinden yine de kurtulamazlar. İllaki bir yerde yakalar onları makus kader ve tek birine takılıp kalırlar tıpkı diğer Qırıxlar gibi. Yalnız bu sonradan özüne dönen okumuş Qırıxlar ilkin olanlardan daha beterdir. Diyelim ki sevdiği kişi karşısında otursun (tabi sevildiğini bilmiyor) bu okumuş Qırıx hayatta konuşmaz onunla. O sırada yapmayacağı ne kadar boş iş varsa yapar (gazete okur, telefonunu mühim birşey arıyormuş gibi karıştırır, hiç hoşlanmadığı bir kişi bile olsa hemcinsinden birini buldu mu onunla koyu bir sohbete dalar…) ama asla sevdiği kişiyle konuşmaz, onu umursamaz; hatta orda yokmuş gibi davranır. Tabi bu sırada sevilen kendini bir sinek kadar değersiz görür, görünmez bir ruh olup çıkmıştır oradan…

Velhasıl kelam her Kürt biraz Qırıx’tır. Bu Qırıxlığı sadece erkelere mal etmek de haksızlık olur. Bazen Qırıx’lığın dibine vurmuş kadınlarımız da vardır. Lakin kadınlar herşey de olduğu gibi Qırıx yanlarını örtbas etmekte de pek bir maharetlilerdir. Ne diyebiliriz ki?

Herkese Qırıx Sevdalar dileriz…



*Gulê Can

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorum yazarken Küfür, hakaret vb davranışlardan kaçının aksi halde yorumunuz onaylanmaz.

 
Yuxari Çıx!